medyauzmani.com

Hassan Ali Tobatash, “organize kötülük” suçlamalarını reddediyor

Adı taciz suçlamasıyla anılan yazar Hassan Ali Toptaş, Milliyet’e uzun bir röportaj verdi. Yazar tüm suçlamaları reddetti ve konuyu mahkemeye taşıyacağını söyledi. İçtenlikle dilediği özrünün de yanlış anlaşıldığını açıkladı.

Geçen hafta edebiyat tarihimizin en yoğun gününe tanık olduk. Bir Twitter kullanıcısının Hasan Ali Toptaş’ın taciz açıklamalarına değindiği tweet’in ardından internette çok sayıda açıklama paylaşıldı. Kısa sürede yerel bir MeToo hareketine dönüşen süreçte Pelin Buzluk ve Aslı Tohumcu gibi yazarlardan önemli ve cesur açıklamalar geldi. Pelin Bozluk, Toptaş’ın kendisini evine davet ettiğini ve cinsel tacizde bulunduğunu söyledi. Benzer vakalarda Buzluk’a birçok kadın eşlik etti.

Toptaş, bunun üzerine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Düşüncesiz ve bilinçsiz davranışlarım nedeniyle kırdığım, üzdüğüm, kırdığım tüm insanlardan içtenlikle özür dilerim.”

Bugün bambaşka bir Hasan Ali Toptaş’ımız var. Yazar, sosyal medya hesabından açıklamayı kaldırdı. Milliyet gazetesine verdiği röportajda tüm suçlamaları reddederek davayı yargıya taşıyacağını söyledi.

Hasan Ali Toptaş: “Açıklama yok, iddia yok. Kimseyi rahatsız etmedim.”

Tübtaş’ın Milliyet’e yaptığı açıklamada dikkat çeken manşetlerden bazıları şöyle:

Bunları ifşa olarak değil, iddia olarak görüyorum. Hiçbir şey gizli tutulmayacak. Elbette insan birisini gücendirdiğini, gücendirdiğini veya incittiğini anlayınca özür diler. İstemeden birini kırmış olabileceğimi düşünerek bir özür yayınladım. Yanlış anlaşıldığına göre İddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. İddia edildiği gibi ne kimseyi taciz ettiğim ne de cinsel tacizde bulunduğum için vicdanım rahat, vicdani bir hesabım olacak bir durum yok. Bunu nasıl yaparım ben deli miyim? İnsanlar ben yapmadım, ben bulmadım dediklerinde bile utanıyorlar.

Hasan Ali Toptaş, Belin Bozluk ile yaşadıklarını anlattı

Toptaş, Buzluk ile yaşadıklarını şöyle aktardı:

“Tanırım Pelin Bozluk, yıllar önce Ankara’da dört yazar arkadaşımla görüştük, orada tanıştım. Eşiyle geldiler. Eşimle evime davet ettim, bu detayları hatırlamıyorum, belki” diyor. O yaptı.Sonra bir gün Pelin Bozluk evime geldi ama dediklerin hiç olmadı.Ona saldırdım koşarak banyoya gitti kapıyı kapattı hepsi yalan.Bir kere ev dubleks banyo üst katta. .Üst kat da kullanılmıyor.Dün akşam eşimle bu sorunu konuşurken detayları hatırladık, O evde hiçbir kapının anahtarı yokmuş.Nasıl kilitliymiş?Allah aşkına böyle bir şey olabilir mi?

Hadi oldu diyelim. Peki, evime gelip beni terk ettikten yaklaşık bir yıl sonra yayınlanan “Kolları Tertemiz” kitabındaki öykülerden birini neden ithaf etmişti? Hikayenin başına neden “Hasan Ali Tobatash’ın sevgisiyle” ifadesini koydu? Onu taciz etsem veya cinsel tacizde bulunsam benden nefret etmez mi? Tabii savcı bunu soruyor tabi hanımefendi bu ne biçim iş? Ancak sosyal medya denilen mecrada bu tür detaylar kimsenin dikkatini çekmeyebilir. Bir iki kişi bulup yazar. Kullanıcı zaten bir yere sormuş; Hassan Ali Toptaş cinsel saldırıya uğradıktan çok sonra neden hikayeni ona adadığını söyledi. Tekrar belirteyim, cinsel tacizci değilim, kendini banyoya da kilitlemedi, bunların hepsi anekdot.

oturduk konuştuk. İlk kitabı Varlık Yayınları’ndan çıkmış, ikinci kitabını basmak için yayıncı arıyordu. Dosyayı sonradan okumamı sağladı. Ben de Can Yayıncılık’tan arkadaşım Faruk Doman’ı aradım ve ilgilenmelerini istedim. Onun kitabını ve ardından başka bir kitabı yayınladılar. Bana atanan hikaye bahsettiğin kitapta. Anlattığı olay evime geldiği gün olduysa bunca zamandan sonra neden hikayesini bana ithaf etsin? İnsanların bunu düşünmesini istiyorum.”

Toptaş, özür açıklamasının yanlış anlaşıldığını söyledi

Toptaş, sosyal medya hesabından paylaştığı ve daha sonra kaldırdığı ‘Erkeklik Ajansı’ başlıklı özür açıklamasının yanlış anlaşıldığını söyledi.

“Sosyal medyadaki pek çok şey gibi maalesef benim açıklamam da yanlış anlaşıldı. Orada iyiydim, suçlamaları kabul ettim, özür dilemedim. Yaptığım bazı hareketler ve sözler ise bu insanlardan özür dilemeye çalıştım. geçmişte farkında olmadan, bilmeden veya düşünmeden yanlış anlaşıldıklarını ve birine zarar, rahatsızlık veya zarar vermişlerse.”

“sosyal medya faşizmi”

Yazar, kanun önünde hesap vereceklerini belirterek suçlamaları yargıya taşıyacağını belirtti.

“Arkadaşımın bir arkadaşının bazı suçlamalarını ben de duydum, söylüyorum arkadaşıma… Bunlar tekrarlanıyor. İnanılmaz. Ama şunu bilsinler: Beni kurban etmeye kalkışan herkesle kanun önünde hesaplaşacağız.” ve ahlakım sosyal medya faşizmine.”

“organize kötülük”

Tübtaş, onlarca kadının suçlamalarını örgütlü bir şey olarak yorumladı.

“Bence organize bir şey, tetikçileri bilmiyorum. Belki aynı örgüttekiler bizim bilmediğimiz bir isme saldırıyor. Belki yarın başka birine saldıracaklar. Bence kötü, çok kötü şeyler.” olacak.”

“Tekrar ediyorum, bunların hepsi iftira… Söyleyeceğim son söz şudur: Bu örgütlü şerrin intikamı kutlu olsun!”

Kadının beyanına gerek yok diye bir şey yok” dedi.

Yazar, kadınların izni gereklidir sloganını görmezden geldi.

“Kadının sözü gerekli diye bir slogan olamaz, bence bu slogan yanlış anlaşılmış. Bir kadın doğru dese aklın ve mantığın askıya alınması olmaz mı? Bu kuralı düşünürsek, bir psikopat kadın olduğu için doğru diyor cinsiyetine bakarak mı söylüyoruz peki halüsinasyon gören kişi ne diyor ya da deli kadının söylediği ne derse desin doğru diyeceğiz. bu mümkün mü?Tabi kadının da erkek gibi aldatanı, kadının da erkek gibi namussuzu, kadının da Kötüsü vardır.Sanırım bu kural yanlış anlaşılmış.”

Toptaş: “Mahkum olmaktan korkmuyorum”

Hassan Ali Toptaş, masumiyetinden emin olduğunu ve yargılanmaktan korkmadığını söyledi.

“Kadının sözü gerekli diye bir slogan olamaz, bence bu slogan yanlış anlaşılmış. Bir kadın doğru dese aklın ve mantığın askıya alınması olmaz mı? Bu kuralı düşünürsek, bir psikopat kadın olduğu için doğru diyor cinsiyetine bakarak mı söylüyoruz peki halüsinasyon gören kişi ne diyor ya da deli kadının söylediği ne derse desin doğru diyeceğiz. bu mümkün mü?Tabi kadının da erkek gibi aldatanı, kadının da erkek gibi namussuzu, kadının da Kötüsü vardır.Sanırım bu kural yanlış anlaşılmış.”

Toptaş okurlarına güveniyor

Yazmaya devam edeceğini söyledi ve okuyucularına olan güvenini de dile getirdi.

“Benim tavrım her zaman olduğu gibi sadece okuyucularıma güvenmek olacaktır. Vicdanını dinleyen ve hakkaniyet sahibi okuyucularıma güvenmek olacaktır. Hayatımda herhangi bir lobinin veya makamın üyesi veya adayı değilim. Bu yüzden Ben zaten bir yabancıyım. Dışlanmanın ya da bir yere girme yeteneğinin hiçbir yazar için önemli olmadığına inanıyorum. Derdimi anlatabildiğim sürece bir kişiye, hatta kendime yazıyorum.”

Hasan Ali Toptaş’ın ifşasıyla Everest Yayınları yazarla ilişkisini kesti, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yazara verilen Mersin İl Edebiyat Ödülü’nü geri çekti, Kuşlar Yas tutuyor film projesi iptal edildi.

Kadınlar ise yargı sürecine hazır olduklarını belirten bir açıklama yaptı.

Bu konudaki görüşlerinizi Lost Rıhtım forumunda bizimle paylaşabilirsiniz.

facebook heyecan whatsapp

Diğer gönderilerimize göz at

Yorum yapın