medyauzmani.com

“Sanık koltuğundaki kişiler”, doğanın yargısını insanlara ilan etmeye gelir.

Yarını düşünmeden talan ettiğimiz doğanın hesabının sorulacağı gün geldi desek ne dersiniz? Ya hayvanların kendileri tarafından düzenlenen ve her hayvanın söyleyecek bir sözü olduğu bir mahkemede hesap vermemiz gerektiğini eklersek? Zira İspanyol yazar José Antonio Jauregui’nin Türk okuyucusuyla ilk kez buluşan ve modern bir masal olarak sınıflandırabileceğimiz “Sanık Sandalyesindekiler” adlı eseri, insanlıkla yüzleşmek için bir fırsat sunuyor. yüzyıllardır kontrol ettiğimiz hayvanların iyiliği için.

Özellikle George Orwell sayesinde geniş kitlelere ulaşan modern mitlerin siyasi içerimlerini sürdüren “Davalı Koltuğundaki İnsanlar”, hiçbir zaman var olmayacağına inanılan bir diktatörün çöküşüne ışık tutması açısından önemli bir eser. o devrildi. Yazar olduğu kadar antropolog ve filozof Geregui’nin, insanın kusurlarına hayvanlar üzerinden deştiği kitabın Yurt Kitap Yayın etiketiyle raflarda yerini aldığı kitabın önsözü şöyle:

Papağan Quetzauc: Altmış yedi çeşme boyunca her gün onları duydum. Sürüngenlerle alay ederler, böcekleri hor görürler, memelileri hor görürler, kuşları hor görürler…

Wampa Monkey: Adam terlediğini, itip kaktığını ve ittiğini kabul etmek istemiyor. Diğerleri gibi rüzgar estiren, işeyen ve idrar yapan bir yaratık olma fikrine dayanamıyor, bu yüzden gerçek hayvani doğasını gizliyor.

Her Freakin: İnsanlar cinsel arzularını gizler ve bastırır. Hepsi sapık. Çiftleşme mevsimi bile yok!

Domuz Jambenoire: Cehennemden başka bir şey yoktu. Birkaçımız buna dayanamadı ve gerçekten delirdi. İnsanlar buna “domuz stres sendromu” adını verdiler. Bu aynı zamanda hücre arkadaşlarımdan birinin başına geldi.

Cat Spike: Beni yakalayıp hapse attıklarında sadece bir kıl yumağıydım. İlk başta şanslıydım. Beni her türlü duruma soktular ama kötü değildi. O serseri bakış gitti pisi, hayatım boyunca yemek seçici oldum. Sunra beni beyaz renge alıştırdı.

Curt Branko: İnsanlar mı? Onurları yok, zalim ve korkaktırlar. Elleriyle dövüşmek yerine, düşmanlarını uzaktan, onlarla yüzleşmek zorunda kalmadan yıldırım hızıyla öldüren müthiş silahlar icat ettiler.

Sivrisinek karikatürleri: lanet olası insanlar! Aptal! Hiç saygıları yok. Ellerinden gelse hepimizi öldürürlerdi. Bir böcek! Bu kelime, yaşamaya bile hakkı olmayan sefil, iğrenç yaratıkları ifade eder. Bizi görür görmez ezmek, ezmek, dumanla öldürmek istiyorlar.

Kaplumbağa Taiji: İnsan açgözlülüğünün sonu yok ama gezegenin sonu var.

Cobra Kali: Homo Sssapiens zalim ve kibirli bir diktatör ve tüm türler için bir tehdit. Bu mahkemenin verebileceği en ağır cezayı hak ediyor: ölüm cezası! Sivrisinek filolarımız bunu ölümcül ısırıklarıyla yapabilir.

Nesli tükenen, evleri yıkılan, neredeyse yaşayacak hiçbir yer bırakmayan hayvanların bize söyleyecek iki sözü var gibi. Nur Yener’in çevirdiği bu değerli kitabın sonunda insanlık nasıl bir cezaya çarptırılacak, yoksa bu roman da tarihten bildiğimiz diğer diktatörlerin hikayeleri gibi mi bitecek diye merak ediyorsanız okumaya devam edin!

facebook heyecan whatsapp

Diğer gönderilerimize göz at

Yorum yapın