https://www.sporunuyap7.com/sitemap_index.xml

Yetişkinler İçin Korku Masalları: The Wardstone Chronicles

Çocuğa hakaret eden yazardan

Çocuğu birey yapan yazar için

Joseph Delaney

Bir çocuk doğduğunda bu sıkıcı dünya hakkında çok az şey bilir. Daha da tuhafı, küçük bireyler olarak onun bir zamanlar ait olduğumuz dünyası hakkında hiçbir şey bilmememizdir. Ama biz bu gizemden keyif almaya devam ediyoruz ve önce çocukları sonra çocukları kategorize ediyoruz.

Hayatlarının başında herhangi bir dil bilmeden bir veya birkaç dil edinebilen bu bireyler, daha sonra yürümeyi, koşmayı ve daha birçok şeyi yapmayı hızla öğrenirler. Bu arada onları agu’nun arkasına saklıyoruz, zekalarını hor görüyoruz ve zekice bir şey söylediğinizde önce şaşırıyoruz, sonra kahkahalara boğuluyoruz.

Yetişkinler çocukları hor görür. Algıları sınırda çalışan, bir yetişkinin norm ve kurallarına sahip olmadan birkaç kişiyi, hatta kendilerini kolayca barındırabilen bu adamlardan nefret ediyoruz. Daha da kötüsü, bunu çocuk edebiyatı bağlamında yapıyoruz.

Ülkemizde çocuk edebiyatı yükselişte. Ancak pek çok sevindirici gelişme yaşanırken, bir de çocuk edebiyatına büyük yazarların yön vermesi meselesi var. Sonuç bir felakettir. Edebi yeterliliği sorgulanmayan öğretmenler bu yönde çocuk edebiyatına el atınca korkunç şeyler oluyor. Bir çocuğu küçük düşüren, onu çocuk gibi gören(!) eserlerin sayısı, anlatım tarzı ve anlatım tarzıyla her geçen gün artmaktadır. Çocuk okuyucular, zekaları hafife alınan, klişelerle yavan kapaklarla kolayca beslenebilen saf ajanlara dönüştürülür. Eserlerde sayfalarca betimleme görüyoruz; Sanki bir ders kitabıymış gibi. Bu büyük isimlerin, hayal gücünden yoksun, çürümüş konuları sergilemelerine acı bir şekilde şahit oluyoruz. Kahramanın en sevdiği renkleri ve arkadaşlarının isimlerini tek tek öğrenirken olay örgüsüne bağlanamıyoruz. Daha da kötüsü çocuğu küçük düşürdüğümüz için ona hep aynı dünyayı sunmuş, birçok şeyi ondan esirgemiş oluyoruz. Örneğin, “korku”.

Beyler, bu çocuklar onları yemez! Onlarla alay ediyorlar!

Joseph Delaney adı, özellikle ülkemiz için bir dönüm noktasıdır. Çocukları insanlık dışı yollarla korkutup kekeleyen ya da aşırı korumacı bir toplumsak, korku edebiyatının çocuklar için de olabileceğini nasıl anlayabiliriz? Ancak TUDEM Yayın Grubu’nun yiğit girişimi ile türün önde gelen ismi Delany dilimize girmiş ve gerçek olmuştur!

Her yaştan çocuk ve yetişkin artık The Wardstone Chronicles’da ürperiyor ve onu elinden bırakamıyor. Çünkü Delaney okuyucusuna saygı duyar. Ona çocukça hakaret etmez(!) ama kendi seçtiği ifade dili ve sözlerle gençliğine hitap eder. Hepimizi korkunun sulu sularına sürüklüyor. Zaman zaman bunalıyoruz ve tarifsiz bir zevk alıyoruz. Çünkü Ghost’un engin deneyimi ve talihsizliği, Alice’in tuhaf dostluğu veya Tom’un son planları ile öne çıkacağımızı biliyoruz.

Joseph Delaney cesur bir yazardır. Sadece ülkemizde değil, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de hangi ailelerin çileden çıkacağına dair açık konuları çocuklara getiriyor. En önemlisi ateizm. Karanlığa karşı mücadelenin dua yoluyla olmayacağı Wardstone’un her yerinde vurgulanır. Hatta eski bir rahip olan hayaletin rahiplere açıkça hakaret ettiği sahnelere bile rastlıyoruz. Ayrıca Tom da dindar bir aileden gelmiyor.

Delaney, pek çok ailenin hassas hissettiği bir konuyu, bu çetin serüvende çocuklarına, okuyucularına tanıtmakta hiçbir sakınca görmez. Onlara dünyada ateizmin de olduğunu gösterin.

Aslında yazarın sıra dışı davranışı bununla da bitmiyor. Kitap boyunca çocuğun uzak durduğu pek çok şey görüyoruz. Günlerce parmaklarından kan akan insanlar, diri diri gömülen cadılar ve daha fazlası. Her yaştan okuyucu bu terimleri sırtlarında ürpererek okur ve ne olur? Bugüne kadar hiçbir çocuk okuduğu için zihinsel bir çöküntü yaşamadı veya “kekeleme” yaşamadı.

Son yıllarda psikoloji üzerine yazılan makalelerde, çocukları erken yaşta (Wardstone gibi eserlerle) korku eserleriyle tanıştırmanın onları korkak yapmayacağı, aksine cesaretlerini artıracağı fikirleri yer almaktadır. Çünkü bugün bizi bayıltan bazı şeyler, algısı tam kapasitede olan ama hiçbir şekilde kısıtlanmayan genç beyinler için ilginç. Zamanla kafamıza kazınan şeyler, dünya algımız vs. Faktörler bazen bizi tuzağa düşürürken, çocuklar için durum böyle değil. Örneğin, ailenin babası aniden mutfakta havalanıp havada süzülse, anne bayılabilir ama çocuk şaşkınlıkla yukarı bakar ve “Baba uçuyor!” Yapmış olma ihtimali çok yüksek. Biz korkaklar, hadi ama kendinizi kandırmayın.

Delaney’nin bu cüretkar dizisi, okuyucusunun genç zihnine kesin bir saygı duruşu niteliğindedir. Aynı zamanda onlarla oturup aile tabularını tartışmakta da bir sakınca görmüyor. Şaka adı altında onu küçük düşürmek ya da acı bir vahşet yapmak yerine çocukla ilgili gerçeğin farkına varmak güzel olurdu.

Çocuk edebiyatı mevcut yükselişini bir süre daha sürdürecek gibi görünüyor. Umarım büyük ustalar bu yönde bir daha çocuk eseri yazmazlar. Bu en iyi uzmanlara bırakılır. Ne de olsa ona boşuna “çocuk edebiyatı yazarı” demiyoruz. Ayrıca bir yazar arkadaşımın çocuk edebiyatı yazarı olduğunu söylediğini duydum, “Gelecekte daha iyi bir kitap olacak” dedi, bu da başka bir konu.

The Wardstone Chronicles, karanlık bir macerada uykusuz gecelerde dağılmayan bir seri. Yazar ayrıca çocuğa yetişkin demeden zıplatmayı da biliyor. Ama her şeyden çok işine ve okurlarına duyduğu saygıyla bu işi çok iyi yapıyor.

çamur israf

Lost Harbor’un Wardstone kayıtları ne anlama geliyor? Cevabı ilerleyen sayfalarda…

facebook heyecan whatsapp

Diğer gönderilerimize göz at

Yorum yapın